16.4.10



  1. Hazır çorba ambalajının arkasında tavsiye edilmeyi bırakın, olağanca duyarsızlığı ile eklenmesi gereken su miktarını tarif eden bölüm fakirleri hiç mi hiç ilgilendirmez. Bilakis, onlar kıvamı, lezzeti düşünmeksizin sırf karınları birazcık daha doysun diye toza bol bol su dökerler. Aldığı kadarı yetmez. Karın doymaz. Sonra bir bakarsın, çorba olmuş sulu boya. Tat desen yok, tuz desen yok. Ama yanına katık edilen simit içine doğranır ve bir güzel yenir ve/veya içilir.
  2. Çeşitlemelerin (Bkz: Çabuk Çorba'dan iki yeni lezzet: Annemizin Tarhanası - Yöremizin Yaylası) ve sempatik açıklamaların fakiri olduğundan daha fazla duygusallaştırması imkansıza yakındır. Metin yazarları, reklamcılar vb. kişiler Şolohov'un karakterlerinden feci şekilde etkilenmelidirler. Evet, tarhana çorbasının fakirin hayatındaki yeri çok önemlidir. Anadolu'nun, tokgözlülüğün ve minnettarlığın simgesidir. Aza kanaat edenin alın yazısıdır tarhana. Ama bu platformda "Annemizin Tarhanası" "Annemizin Tarhanası - azar azar" kıvamında sunulursa işte bu deveye "Sen devesin" diye hakaret etmeye benzer.
  3. Çabuk Çorba'nın genç, bekar ve delidolu kesim* konseptinin (bunu hedeflememiş olsa da durum bu merkezde) saat 12.00 - 18.00 arasını sadece bir çorba ile geçirmek zorunda kalan kesimi** (ki bu kesim, kendileri hedef kitlenin içinde olmadığı halde "efendilik yapıp" çabuk çorbaya talim etmek "zorunda kalanlardır") ne derece içeri alıp dışarı bıraktığı da tartışma konusudur. Bakkal çeyrek ekmek arası salam kaşara 2 Tele fiyat biçmektedir. Oldukça da makuldür aslında. Ama burada devreye giren ambalajlama sistemi ve renk seçimleri fakirin gözünü boyar. *Kesim tozu şık bir kupaya koyar, üzerine yeter miktarda su ekler ve masasının başına geçerek "mola, midem kazındı; proje iki dakka beklesin" şeklinde domatesli çorbanın keyfini çıkarırken, fakir tozu orta ölçekli bir kaseye boşaltır, Madde 1'deki ölçüm sistemini kullanır ve yarım ekmekle bir çanak çorbayı bitirir.

Yaşasın 1 Tele'lik martı etli döner sevgili izleyenler..

Hiç yorum yok: